Mona Lisa






Leonardo da Vinci'nin bu meşhur tablosunu hangimiz bilmiyoruz ki? O dünyanın en meşhur kadınlarından biri ayrıca en çok kopyalanan sanat eseri. Saatte ortalama 1500 kişinin ziyaret ettiği Mona Lisa ününü da Vinci'nin yaratıcılığına mı borçlu? Maalesef hayır. Mona Lisa tüm bu ününü kaçırılmasına borçlu.

21 Ağustos 1911

Her pazartesi olduğu gibi yine çeşitli tadilat işleri için Louvre Müzesi ziyaretçiye kapalı. Görünüşte her şey yolunda hatta 12 saat sonra görevli güvenlik görevlisi müzede her şeyin normal olduğunu rapor etmiştir.

Mona Lisa'nın yokluğunu kimse fark etmemiştir. Ertesi sabah Amsterdam'dan ressam Louis Béroud, Mona Lisa'nın bir kopyasını yapmak için salona gelir fakat 4 demir kancayla karşılaşır. Hemen güvenlik görevlilerine haber verilmesi üzerine müze alarm durumuna geçer. Mona Lisa çalınmıştır.

Hırsızlığın 26 saat sonra fark edilmesi rezilliği manşetleri doldurmuştur.

theft of the mona lisa ile ilgili görsel sonucu

1 yıl önce, müze yönetimine gelen Mona Lisa'nın çalınacağı ihbarına olan kayıtsızlık ve güvenlik zafiyeti çokça eleştiri almıştır.

Louvre Müzesi'nin küratörü Bénédite: “Neden Mona Lisa'nın kaçırıldığını anlamıyorum. Bu resim şahıs elinde hiç bir anlam kazanamaz.” demiştir. Olay mahallini ve çevresini 1 hafta boyunca didik didik eden güvenlik güçlerinin bulduğu tek şey kayıp tablomuzun çerçevesi olmuştur.

29 Ağustos günü müze açıldığında Mona Lisa'nın boşluğu izleyici rekoru kırdı. Ziyaretçiler boşluğu görmek için uzun kuyruklar oluşturdular. Mona Lisa'nın yükselişi durdurulamıyordu. 6500 kopyası, el ilanları şeklinde, Paris caddelerinde dağıtıldı. Posterleri, kart postalları kapış kapış satılıyordu. Sigaradan çikolataya varana kadar her şeyin üstünde eşsiz gülüşüyle Mona Lisa vardı.

Neredeyse 400 yıl boyunca Mona Lisa ‘ünsüz’ bir eserdi. Teknik imkanlarla sanat yapıtının yeniden üretilebildiği çağda şöhreti yakaladı. Bu sayede belirli bir kitlenin değil, sıradan insanların yani “sokaktaki adamın” ilk tanıştığı sanat eseri olmuştu Mona Lisa.

Ağustos ayı sonunda hırsızlığı yapana dair kayda değer bir tek şüpheli vardı… Belçikalı Honoré Joseph Géry Pieret. Pieret daha önce Louvre'dan Mısır heykeli çalmıştı. Bu durumda evinde kaldığı şair Guillaume Apollinaire şüpheli durumuna düşmüştü. Apollinaire ve Picasso yakın arkadaşlardı.

Hatta Picasso'da Apollinaire yoluyla elde ettiği Mısır heykelcikleri hala duruyordu. Picasso, Avignonlu Kızlar'ı resmederken bu heykelciklerden ilham almıştı.

image

5 Eylül gece yarısı Picasso ve Apollinaire bu heykelleri gizlice Seine nehrine atmak için dışarı çıktılar ama cesaret edemediler.

2 gün sonra Picasso ve Apollinaire tutuklandılar. 2 erkek sorguda hüngür hüngür ağladılar. Suçlu olmadıkları anlaşılınca serbest bırakıldılar.

Olay biraz durulduğunda Aralık 1912'de Mona Lisa'nın bulunduğu boş duvara Raphael'in bir portresi asılmıştı çoktan.

man who stole the mona lisa ile ilgili görsel sonucu

29 kasım 1913'de dünya tam bu olayı unutmak üzereyken, Floransalı bir antikacı olan Alfredo Geri'den Louvre'a bir mektup geldi.

‘Leonardo’ imzalı bir mektup aldığını ve Mona Lisa'nın bu adamın elinde olduğunu ve İtalya'ya vermek istediğini yazmıştı. Geri, bu mektubu Uffizi galerisinin müdürü Giovanni Poggi'ye gösterdikten sonra Leonardo'ya geri yazdı: “Haklısın, onu İtalya'ya getir.”

Geri'nin dükkanı Mona Lisa'nın 400 yıl önce yaratıldığı Da Vinci'nin atölyesine çok yakın bir mesafedeydi. “Leonardo” 10 Aralık akşamı Geri'nini dükkanına geldi. Elindeki resmin gerçek olduğunu ve Louvre'dan çalanın kendisi olduğunu söyledi. Leonardo: “500.000 liret karşılığında onu İtalya'ya geri veririm.” dedi. Cebinde ise sadece 1.95 frank vardı.

Ertesi gün Mona Lisa'yı Uffizi müdürüne göstermek için Tripoli-Italia otelinde buluştular. Leonardo yatağın altından Mona Lisa'yı çıkardı. Poggi ve Geri, Uffizi'ye resmi doğrulatmak için giderlerken polis tarafından otelden resim çaldıkları gerekçesiyle durduruldular. Fakat çok geçmeden bunun Mona Lisa olduğu anlaşıldı ve İtalyan basını duyurdu.

Mona Lisa 2 yıl boyunca bir mutfak masasının altındaydı. 'Bénédite'nin dediği doğrulanmıştı “Mona Lisa şahıs elinde hiç bir anlam kazanamaz.”

“Leonardo” lakaplı hırsızın Paris'te yaşayan, 32 yaşında bir İtalyan olduğu ortaya çıktı, Vincenzo Peruggia...

image

Peruggia kısa bir süre Louvre'da marangoz çalışmıştı. Tam olarak müzede olan resimlerin cam içine konulması için başlatılan projelerde.

20 Ağuştos akşamı geceyi müzede saklanarak geçirmiş ve 21 Ağustos sabahı 07.20 sularında Mona Lisa'nın yanına gitmişti. Mona Lisa'yı seçmişti çünkü taşıyabileceği kadar küçük ölçülere sahipti, 53cm x 77cm. Duvardan indirdi ve çerçevesinden ayırdı. Binayı terk etmeye çalışırken, kilitli bir kapıya geldi. Kapı tokmağının vidalarını çıkardı ve çantasının içine koydu. 08.30'da kaçmıştı. Olaydan 28 ay sonra, Mona Lisa’yı yanına alarak Paris’i terk etmişti ve İtalya’nın Floransa kentine doğru yola çıkmıştı.

Peruggia'ya göre Louvre'un en iyi eserleri İtalyanlara aitti ve onlara geri verilmeliydi. İfadesinde Mona Lisa’yı ait olduğu yere geri getirmekten gurur duyduğunu, olayın bir hırsızlık olayı değil, kahramanlık olduğunu beyan etti. “Fransa, Mona Lisa'yı İtalyanlardan çaldı!” diyordu.

Ama Peruggia'nın bilgisi eksikti:

Da Vinci hayatının son yıllarını Fransa Kralı I François hizmetinde geçirmişti. Mona Lisa ölene kadar yanından ayırmadığı tek resimdi ve François bu resmi 4000 altın karşılığında satın almıştı.

Sonuç olarak Mona Lisa kurtarılmıştı ve Peruggia sayesinde her zamankinden daha ünlüydü.

Peruggia, 7 ay dokuz gün hapis cezası aldı. Hapis hayatı sırasında hücresi hediye yağmuruna tutuldu.Farkında olmadan kadar “peruggisme” İtalyan vatanseverliğine neden olmuştu.

Mona Lisa, bir süre Floransa, Milan ve Roma’da İtalyan halkına sergilendikten sonra, 1914 yılının Ocak ayında Fransa’ya iade edildi. Sergilendiği ilk gün 100 bin’den fazla kişi tarafından ziyaret edildi. Artık o dünyanın en çok tanınan kadınıydı. Peruggia'ya Mona Lisa'nın muazzam bir ünü için teşekkür ediyoruz. Her ne kadar eserin babası Leonardo olsa da Mona Lisa'yı şöhrete kavuşturan Peruggia'ydı.

image

Alıntılar yaptığım ve kaynak olarak  kullandığım Celine Symbiosis'e saygılarımla ^^

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ORGANİK EVRİM - 1: Evrim Nedir, Ne Değildir?

Carl Sagan’ın Palavra Tespit Yöntemleri